Memleketimizin genellikle
İç Anadolu, Trakya, Marmara, İç Ege ve iç Anadolu bölgeleriyle Karadeniz’in iç
kesimlerinde, zaman zaman da yüksek dağ geçitlerinde sis olayına
rastlanmaktadır. Sis yoğunluk derecesine göre görüşü kısmen ya da hepten
engellediğinden, sisli bir havada kara yolculuğu bazen, denizde ve havada
olduğundan daha tehlikeli bir hal almaktadır. Söz konusu tehlikenin kabil
olduğu kadar azaltılması, giderek yok edilmesi, şoför ya da sürücünün çok
dikkatli olması ve olağandışı bazı güvenlik önlemlerine başvurmasıyla mümkün
olmaktadır.
İşte biz şimdi burada, bu özel güvenlik önlemlerini kısaca belirtmeğe
çalışacağız.
Sis görüşü hemen hemen
sıfıra indirebildiğinden çok alçak hızlarda gidişleri bile tehlikeli kılar.
Sis, özellikle yer yer parçalar halinde ya da hafif sisin birden yoğun sise
dönüşmesi durumunda, güvensizdir.
Geceleyin farlardan çıkan ışınlar, sisi oluşturan su tozanlarına (zerrelerine)
çarpar Tozanlar, burada milyonlarca küçük ayna gibi çalışarak ışığı gözlere
yansıtır ve arabanın önünde bir parlak ışık duvarı meydana getirir. Bu bakımdan
uzun demetli farlarla değil, ışığı yola yani gereken yere veren kısa demetli
farlarla sürmelidir.
Bütün bunlar göz önünde tutularak, yoğun siste, kesin bir zorunluluk yoksa yola
çıkmamalıdır.
Yolculuk sırasında sis "olanağı" varsa, herkesçe bilmen, fakat mevsim
koşulları nedeniyle yinelenmesi yararlı olan aşağıdaki önlemleri alarak araba sürebilirsiniz:
·
Farlar
temiz ve iyi ayarlanmış olmalı ve arabanın bütün ışıkları iyi durumda
bulunmalı.
·
Cam
sileceklerinin fırçaları iyi durumda olmalı ve camın üzerine gereği gibi
ulaşmalı.
·
Isıtma
(buğu açma) gibi durumda olmalı.
·
Sis
biraz yoğunlaşınca kısa demetli ışıkları ya da sis ışıkları yakılmalı.
Kuşkusuz, arabanızla, önünüzde giden araba arasında yeterince bir mesafe
bırakmanız gerekir. Hiçbir vakit "önümdeki fren yapınca ben de hemen
yaparım (çünkü benim tepkelerim —refleks— çok kuvvetlidir) ona vurmam"
demeyin.
Bunun önünüzde gidenin
bir fren yapmasıyla gerçekleşmesi olasılıdır, ancak, önünüzdekinin kendi önünde
gidene bindirerek durması halinde olanaksızdır. Bu durumda duruş, sizin
sandığınızdan çok hızlı olur.
Siz gereken mesafeyi
alınca, sabırsız şoförlerin sık sık sizi sollayarak bu güvenlik açıklığına
dalmak isteyeceklerini göreceksiniz. Kim ne yaparsa yapsın, siz, önünüze son
girenle aynı mesafeyi tekrar elde etmek için ayağınızı gaz pedalından
kaldırınız.
Sis içinde durup
kalırsanız (Trafik tıkanıklığı, kaza ... vb.) "stop" lâmbalarını
yakmak için fren pedalına basınız. Bunları arkanızdan gelenler, kuyruk
lâmbalarınızdan daha iyi göreceklerdir.
Çoğu şoförler tarafından
çok pratik bulunarak uygulamaya konulan bir öğüt de, düzenli bir biçimde ve
hesaplı bir hızla (yasalara ve koşullara uygun) giden bir araba seçip bunu
yeterli bir mesafeden izlemektir. Böylece önümüzde giden araba, bize gidilecek
yolu (güzergâh) ve karşılaşılacak engelleri kuyruk stop ve dönüş ışıklarıyla
belirtecektir (Bu doğal olarak biz uzun bir kafilenin öncüsü durumuna
geldiğimiz zaman son bulur).
ÖNEMLİ NOKTALAR
·
Yolculuk
mutlak zorunlu değilse, sisli havada yola çıkmayınız. "Zorunlu"
sözcüğünü iyice tartınız.
·
Yoğun
siste çok yavaş ve dikkatli sürünüz.
·
Orta
çizgiden kabil olduğu kadar sağa kaçınız.
·
Anî
duruşlardan sakınınız.
·
Gidiş
gelişlerin yapıldığı yol kısmı üzerinde durmaktan kaçınınız.
·
Yoğun
siste-kısa demetli (huzmeli) ışıklar, ya da sis ışıkları yakılmalıdır.